Kalp Krizi Sırasında Tansiyon Kaç Olur? Kalp Krizi ve Tansiyon
Yüksek tansiyon kalp krizi sırasında oldukça olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Kalp krizi geçiren bir hastanın büyük tansiyonunun yüksek olması çoğu zaman hayat kurtarmaktadır.Hastanın kriz anında tansiyonun yüksek olması kalbin kriz anında kan pompaladığını göstererek kalbin daha az zarar görmesini sağlamaktadır.
Kalp Krizi Anında Tansiyon
Yüksek tansiyon kalp krizi konusunda oldukça önemli bir unsur olmaktadır. Kalp dokularının besinsiz kalmasına bağlı olarak kalbin verdiği belirtileri sonucu kalp krizi çıkarmaktadır. Kalp damarlarının tıkanması sonucunda; kalbin beslenmesine ve oksijen almasına engel olmaktadır. Kap krizi belirtileri vücudumuzda hissedilir tepkilere neden olmaktadır. Kalp krizi belirtileri arasında; göğüs kafesinde oluşan şiddetli ağrı, çarpıntı soğuk terleme, solunumda zorlanma, mide bulantısı, düşük tansiyon, düşük ritm görülmektedir. Buradan da anlaşıldığı gibi yüksek tansiyon kalp krizi belirtileri arasında bulunmaktadır. Nadir durumlarda kişi kalp krizi belirtileri çok hafif olmaktadır. Bu yüzden kişi farkında olmadan kalp krizi de geçirebilmektedir. Yüksek tansiyon; tedbir alınmadığı takdirde kalp krizine neden olabildiği gibi, kriz anında tam tersi söz konusu olmaktadır.
Kalp krizi; genel olarak yirmi dakikayı geçmektedir. Kriz anında belirtileri ağrı ve düşük tansiyon eşliğinde olur. Daha sonra çene ve sol kolun uyuşmasına kadar çıkar. Bu sırada bulantı, kusma düşük ritm de belirtileri arasında bulunmaktadır. Kriz sırasında tansiyon anında düşer.
Kalp Krizinde Yüksek Tansiyon Önemi
Yüksek tansiyon bu konuda risk oluşturan ve zemin hazırlayan bir hastalık olduğu için oldukça büyük bir neden çıkarmaktadır. Yüksek tansiyonu çıkaran unsurlar ile krizin tetikleyen unsurlar arasında ilişkisini; sigara ve alkol kullanımı, stres, düzensiz yaşam tarzı, düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam şeklinde çıkarabiliriz. Her ne kadar yüksek kan basıncına sahip olan hastalarda kalp krizi riskine neden olduğu bilinse de; kiriz anında çıkan tansiyon hayat kurtarmaktadır. Bilhassa otuzlu yaşlardan sonra tansiyon sağlık kontrolüne önem verilmesi gerekmektedir.
Kriz sırasında; bilhassa baş dönmesi ve kusma varsa tansiyon düşük olduğundan dilaltı ilaç kesinlikle kullandırılmamalıdır. Kriz şüphesi yaşanan durumlarda; kötü bir olaya neden olmamak için hemen bir sağlık kurumuna gidilmesi gerekmektedir. Kan basıncı genel olarak 140-90 mmHG üzerinde olan hastalarda kriz yanında böbrek hastalığı ve felce de nende olmaktadır. Kalp Krizi sırasında tansiyonun yükselmesi, kalbin direndiğini, krize karşı savaş verdiğini ve güçlü olduğunu göstermektedir.
Kriz sırasında; ambülans gelene kadar eğer mümkünse tansiyon ölçülmesi gerekmektedir. Yarım aspirin çiğnemesini sağlamak kanı sulandırıp basıncı dengeleyecektir. Kriz anında tansiyon değeri düşük ise ya da normal değerlerinde değilse isodril ya da dilaltı gibi ilaçlar verilmemelidir. Hastada istenmeyen bir olaya neden olunmaması için ayakları yükseltilir, sırt üstü yatırılır ve sıklıkla öksürtüyor.
Düşük tansiyon çoğu zaman iyi olarak bilinse de kriz anında ya da sonrasında yüksek olan kan basıncı hayat kurtarabiliyor. Sıstolik kan basıncı kriz anında düşük değil yani yüksekse kan pompalaması hala devam ediyorsa şansının artmasına neden olabiliyor. Bir iki saat yüksek kalabilen bir kan basıncın kalbin hala güçlü olduğunun göstergesi kabul ediliyor ve daha az zarar görmesine neden oluyor. Sistolik kan basıncının düşük olması kalbin zayıf olduğunu gösteriyor. Hastanın iyileşmemesine neden olabiliyor.