Lohusalık Döneminde Tansiyon Neden Yükselir?
Lohusalık yani doğumdan sonraki süreç, yüksek tansiyon açısından önemlidir. Bu dönemde bayanların özellikle düzenli beslenmesi ve tuzlu yemekler tüketmemesi gerekmektedir.
İçindekiler
Lohusalıkta Tansiyon Yüksekliği
Lohusalık dönemi, doğumdan sonraki ilk 6 haftanın sonunda, gebelik sürecinin anne adayında meydana getirdiği tüm değişimlerin, gebelikten önceki haline geri dönmesidir. Bu süreç çok önemlidir ve yaşanabilen sağlık sorunlarının ciddi boyutlara ulaşmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Gebelik süresince yüksek tansiyonu olan anne adayları, lohusalık döneminde de tansiyonunu takip etmelidir. Daha çok baş ağrısı, kusma ve bulanık görme gibi şikâyetlerle ortaya çıkan yüksek tansiyon belirtilerinin ardından bir uzaman başvurulmalıdır.
Lohusalıkta Tansiyon Yüksekliği Neden Olur?
Lohusalıkta tansiyon yüksekliğinin birçok nedeni vardır. Çoklu hamilelik, yaş ve obezite hastalığı gibi faktörler tansiyonu tetikleyen durumlardır. Bu yüzden doğumdan sonra gerekli olan idrar ve kan tahlillerinin yapılması gerekir. Ayrıca doğumdan önce hipertansiyon hastalığı var ise doğum sonrasında gebelik zehirlenmesi riski de bulunmaktadır.
Lohusalık döneminde tansiyon yüksekliğinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
- Şiddetli ve ani baş ağrıları
- Sürekli kusma ya da mide bulantısı
- İdrara çıkma durumunun azalması
- Geçici görme kayıpları
- Kaburgaların sağ kısmında ve üst karın bölgesinde yaşanan ağrılar
Bu belirtiler doğumdan sonra görülebilir. Ayrıca doğumdan sonra yüksek tansiyonu tetikleyen risk faktörleriyle ilgili de bilgi sahibi olmanız gerekir.
Kilolu bayanlarda ya da gebelik süresinde kilo almış anne adaylarında yüksek tansiyon riski fazladır. Ayrıca çoklu hamilelik geçiren anne adaylarında yüksek tansiyon riski daha fazladır. Son olarak, 20 yaşından küçük ve 40 yaşından büyük anne adaylarında yüksek tansiyon görülme riski fazladır.
Lohusalıkta Tansiyon Yüksekliği Tedavisi
Doğumdan sonra yüksek tansiyon tedavisine başlayabilirsiniz. Bu konuda ilk olarak belirttiğimiz üzere kan ve idrar testleriyle doktorunuz gerekli bilgileri toplar ve ayrıca böbreklerin doğru bir şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol eder. İdrar tahlilinde ise vücudunuzdaki protein miktarı seviyesi ölçülür.
Kan basıncını düşürmek için gerekli ilaçlar, gerektiğinde doktorunuz tarafından size verilir. Çünkü kan basıncının hayati tehlike arz edecek düzeylere çıkması, daha ciddi sorunlara neden olacaktır. Reçeteli ilaçlarla kontrol altına alınması sağlanabilir.
Bu yöntemlerin yanı sıra geçirilecek herhangi bir nöbeti önlemek ya da kontrol etmeye çalışmak için bir takım ilaçlar yazılabilir. Bu ilaçlar da reçetelidir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yüksek tansiyonu tetikleyen en önemli besin tuzdur. Günlük olarak tüketmeniz gereken oran ise 2,4 gramdır. Bu yüzden tuzu azaltmalı ve bir takım önlemler almalısınız.
Tuzu azaltmak için;
- Yaptığınız yemeğin tadına bakmadan tuz atmamanız gerekir.
- Sofrada tuzluk kullanmamalısınız.
- Tuzu, yemeği pişirdikten sonra eklemelisiniz.
- Aşırı maden suyu, soda, turşu, kuruyemiş ve ekmek tüketimine son vermelisiniz.
- Hazır gıdalar tüketmemeli ve yiyeceklerin en düşük tuzlu olanlarından tercih etmelisiniz.
- Yemeklerde tuz yerine sirke, taze sarımsak, nane ya da limon suyu kullanabilirsiniz.
Doğumdan sonra yüksek tansiyona tedbir olarak tuzun yanı sıra yemekleri salçasız bir şekilde tüketmelisiniz. Uzmanlar, kan basıncının artması durumunda böbrek, kalp ve beyin damarlarında yaşanacak tıkanıklıklar ve kanamalara karşı bu tedbirlerin alınması gerektiğini aktarmaktadır.