Ani Tansiyon Yükselmesi Nedenleri, Belirtileri ve Tansiyonu Normale Getirme Tedavi Yöntemleri
Ani tansiyon yükselmesi durumu çeşitli nedenlere bağlı olarak insanlarda sık görülen durumlar arasında yer almaktadır. Bu nedenle ani tansiyon yükselmesi hakkında bilinmesi gerekenler ve tansiyonun normal düzeye düşürülmesi için yapılabilecek işlemler hakkında detaylar.
İçindekiler
Ani Tansiyon Yükselmesi Nedenleri
Genel olarak bakıldığında ani tansiyon yüksekliği rahatsızlığı sağlık sorunları içerisinde en çok karşımıza çıkan vak`alar arasında yer almaktadır. Çoğumuzun hiç anlamadığı şekilde gelişen ve ya vücudumuzda farkına varmamıza neden olabilecek derecede çok belirti gösteren ani tansiyon yükselmesi, damarlarımızda bulunan kanın dolaşım işlemini gerçekleştirmek için ihtiyacı olan kan basıncının seyretmesi gereken normal basınç miktarından fazla olması durumudur. Fark edildiğinde gerekli müdahale yapılmaması halinde çok ciddi sıkıntılara neden olabilecek bir tehdit içermektedir.
Gün içerisinde tansiyonda yavaş yavaş yükselme ya da düşme yaşanabilir. Vücudun bu değişimleri dengede tutmayı başarması halinde yaşanan oynamalar hissedilir düzeyde olmaz. Ama ani yükselme ve düşmelerde basıncın hedefi olan beyin, böbrek ve kap gibi organlarımızda normal çalışma tempo bozulmaları başladığı için hissedilir. Bu nedenle kalp yetmezliği, kalp büyümesi, damar daralması ya da tıkanıklığı gibi önemli rahatsızlıklara sebep olacak ani tansiyon yükselmesinin önüne geçilmesi için rahatsızlık önemsenmeli ve erken teşhis edilmesi gerekmektedir.
Tansiyon yüksekliği nedenlerine bakıldığında ise aileden gelen genetik faktörler ve çevresel faktörlerden tutun, tüketilen yiyecek ve içecekler, içinde bulunduğunuz ruh haline kadar birçok farklı etken karşımıza çıkabilmektedir. Çeşitli rahatsızlıklar için kullanılan ilaçlar tansiyonda ani yükselmelere sebep gösterilebilir. Böbrek rahatsızlıkları ve hormon bozuklukları sonucu yaşanan rahatsızlıklar da tansiyonda ani yükselmeyi tetiklemektedir.
Bunun yanında kalp aort damar darlıkları ve beyinde oluşum gösteren tümörlerin varlıkları da neden olarak gösterile bilmektedir. Günlük yaşantı içerisinde dikkat etmeden aşırı yağlı ve tuzlu yiyecek tüketen, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanan, spor yapmayan, çok hareketsiz zaman geçiren ve obezite sorunu olan kişiler de ani tansiyon yüksekliği yaşama riski altındadırlar.
Hayatın her aşamasında karşımıza ve çıkan vücuda hissettirmeden en büyük zararları veren stres de önemli bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ani Tansiyon Yükselmesi Belirtileri
Vücudun normalde ihtiyaç duyduğu kan basınç hızının belirtilen çeşitli nedenlerle aniden yükselmesi ve bu yüksek hızla kanın vücutta dolaşmaya başlaması kişiyi dirençsiz bırakarak kendini gösterir. Bazı durumlarda hissedilmesi yavaş görülse de çoğu zaman ani ve şiddetli belirtilerle karşılaşılır. Kişide ani tansiyon yüksekliği hissedilmeye başlandığı an ani bir baş ağrısı, baş dönmesi ve denge kaybı ortaya çıkar. Bunların yanında kişi göğüs kafesinde sıkışma, kalbinde ağrı, kalp atış hızında yükselme ve çarpıntı hissedebilir.
Çoğu zaman oturduğu yerden kalkamayacak duruma gelen hastalarda şiddetli kulak çınlamaları ile sanki kalbin atışı duyuluyormuş hissi ortaya çıkar. Mide bulantısı ve ya mideye kramp girmesi şeklinde rahatsızlıklar belirir. Rahatsızlığı hisseden kişilerde görme duyusu da etkilenerek, bulanık görme ya da çift görme gibi belirtiler de ortaya çıkabilmektedir. Yükseklik seviyesinin çok olması halinde hastaların burun kanaması yaşamaları kaçınılmaz olmaktadır.
Böyle bir durumda endişeye kapılmamalı ve gerekli müdahale yapılmalıdır. Tansiyon yüksekliğinde yaş etkeni de bir neden olarak görülmektedir ve özellikle büyük yaş gurubu içinde bulunan kişilerde ortaya çıkabilecek belirtilere daha fazla dikkat etmek gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki kan basıncı ne kadar yüksek olursa insan hayatı o ölçüde kısalabilmektedir. Çoğu kişi bu belirtileri fark etse de önemsemeden geçmesini beklemektedir. Ve ya kendi yöntemleri ile çözmeye çalışmaktadır.
Yardımcı yöntemlere başvurmada çok katı kurallar uygulanmasa da belirtilerin şiddetine göre bir uzmana başvurulması her zaman önerilmektedir. Ve önemli olan bir hususta şudur, belirtiler hissedildiğinde tansiyon ölçümü yapılması gerekmektedir. Rahatsızlık hissinin takibi açısından da önemli olan bu hususa dikkat edilmesinde fayda vardır.
Çok büyük bir belirti vermeden ya da acil bir müdahaleye ihtiyaç duyulmadan atlatılabilen ani tansiyon yüksekliği önemsenmiyorsa ama tekrarlayarak devam ediyorsa ileride ortaya çıkabilecek kalp ve damar rahatsızlıklarına sebep verebileceği unutulmamalıdır.
Ani Tansiyon Yükselmesinde Müdahale ve Tedavi Yöntemleri
Kan basıncının yükselmesi çok yaygın görülen bir rahatsızlıktır ve bu durumunda hastaların nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgili olmaları doğru müdahalelerde bulunmaları için önemlidir. Çok yaygın görüldüğü söylenen bu durumun nedenleri ve tedavisi için de dünya genelinde yapılan çalışmalar devam etmektedir. Tansiyonda meydana gelen ani yükselmelerde halk arasında yayılmış olan limon ve ya sarımsak tüketilmesi tansiyonu dengeler ancak tam anlamıyla düşürmez.
Böyle bir durumda ilk olarak hasta eğer ilaç kullanıyorsa önce ilacı verilmelidir. Sonrasında hastanın iki kolu da dirseklere kadar sıvanarak soğuk suya sokulmalıdır. Buradaki suyun soğukluk derecesinin musluktan akan su soğukluğunda düşünülmesi gerekmektedir. Bu uygulama tansiyonda birkaç derece düşme gösterse de sonrasında uzmana başvurulması tavsiye edilmektedir. Ani tansiyon yükselmesinde yaşanan yüksek kan basıncı kalbin daha fazla ve daha güçlü çalışmasına neden olduğu için bir süre sonra genişlemesine ve işlevinde bozulmalara yol açmaktadır.
Vücut için en önemli organlardan biri olan kalbi bu denli olumsuz etkileyen bir durumun yaşanmaması ya da yaşanması halinde etkisini en aza indirebilmek için nedenlerini iyi bilmek ve bilinen nedenlere sebep olan ortamlardan ve uygulamalardan uzak durmak gerekmektedir. Bunun için sigara ve uyuşturucu madde alımı bırakılmalı, alkol tüketimini en minimum seviyeye düşürülmelidir. Aşırı tuzlu ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Sofrada baharatlı ve ekşili gıdalar tüketmeyi seviyorsanız tuz ihtiyacınızı azaltacağı için aşırıya kaçmadan rahatlıkla tüketebilirsiniz.
Fazla kilolarınız varsa bunlardan kurtulmak için harekete geçilmelidir. Vücudu zorlamayacak günlük egzersizler ile spor yapılması önerilmektedir. Tüm tedbirlere dikkat edilmesine rağmen tansiyonun düşmediği görülüyorsa ilaç tedavisine başlanması en doğrusudur. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken şudur ki, tansiyon ilaçları ömür boyu kullanmayı gerektirir ve her bireyin tansiyon rahatsızlığı kendi içinde değerlendirilir.
Bu sebeple kulaktan dolma bilgilerle ilaç alımına başlanılmamalı, doktorun yönlendirdiği dozda ilaçlar kullanılmalıdır. Doğru ilaç teşhisinde bulunmak için doktorunuz bir iki aylık bir kullanım değerlendirmenize bakarak ilaç değişikliğine gidebilir. Tedavinin başarısını önerilen şekilde ilaç kullandığınızda ani yükselmeler yaşamadığınızı gözlemlediğinizde anlamış olacaksınızdır. Ve bu şekilde normal yaşamınıza ve aktivitelerinize devam edebilirsiniz.